Siz de dışarı çıkacağınız zaman gardırobunuzun başına geçiyor ve ne giyeceğinizi bulmaya çalışıyorsanız doğru yerdesiniz. Öncelikle şunu belirtmek gerekir ki gideceğiniz lokasyon ne giyeceğinizin en önemli belirleyicisidir. Bu lokasyonları sosyokültürel seviyeleri bakımından değerlendirdiğinizde kombinlerinizi de bu kıstaslara uygun şekilde hazırlayabilirsiniz. Ayrıca hangi mevsimde olduğunuz, kişisel zevkleriniz vb. birçok farklı etmen de bu kombinleri etkileyecektir. Çayınızı, kahvenizi aldıysanız farklı ortamlar ve zevklere uygun olacak şekilde hazırladığımız sokak modasına uygun kombin önerileri rehberine başlayabiliriz.
Sokak Modasının Vazgeçilmezlerinden Katmanlı Giyim
Sokak modası denince akla gelen ilk şeylerden biri şüphesiz ki katmanlı giyimdir. Bir diğer adı da layering yani birbirinden farklı parçaları üst üste giyerek derinlik yaratma anlamına gelen katmanlı giyim tarzı; özellikle de bahar ve kış aylarında soğuktan korunmak için tercih edilirken, yaz günlerinde ise ince katmanlar dahilinde bir stil yaratmak adına kullanılıyor. Örneğin ince bir gömleğin üzerine süveter, onun da üzerine trençkot giyip çanta ve şal ile tamamlayabilirsiniz. Ya da askılı elbise giyip içine de balıkçı yaka bir triko giyebilirsiniz. En üstü ise deri ceket ile tamamlayıp, çizmeler ve takılarla görüntünüzü zenginleştirebilirsiniz. Bu tarz kat kat kıyafetler giydiğinizde hem sokak stilinize derinlik katacak, hem de daha dinamik ve özgün görünecek, kalabalıklardan sıyrılacaksınız.
Basic ve Rahat Parçalarla Sokakta Da Evdeki Kadar Rahat Olabilirsiniz
Bazen canınız nereye giderseniz gidin günü pijamalarınızla geçirmek, o rahatlıktan taviz vermemek ister. İşte bu gibi günlerin kurtarıcısı olan basic model kıyafetlerle pijama giymeden günü atlatabilir, stil sahibi ve aynı zamanda da son derece rahat olabilirsiniz. Bu tarzı oluşturmak için ise temel birkaç parça modele sahip olmak yeterli. Örneğin tek renk likralı kot pantolonlar, paçası lastikli eşofman altları, yumuşak taytlar, fermuarlı sweatler, kocaman hoodieler ya da oversize basic tişörtler… Hepsi de oldukça basit ve rahat parçalar olarak ön plana çıkıyor. Bu basit yapıları sayesinde kolayca kombinlenebiiyor, birbirleriyle ya da birçok farklı parçayla da uyumlanabiliyorlar. Yani bir taşla kuş katliamı yapıyor, az sayıda kıyafetle hem kolay kombinler yapıyor, hem rahat ediyor hem de stil sahibi görünebiliyorsunuz. E daha ne olsun değil mi?
Geri Dönüştürülebilir Kıyafetler: Vintage Sokakta
Günümüzde kullan at devri bitti. İnsanlar artık geri dönüştürülebilir şeylere eskisinden çok daha fazla önem veriyorlar. Örneğin yenilenebilir enerji bunların başında geliyor, ya da ikinci el mobilyalar… Bu bakış açısının modaya yansıması ise kıyafetlerin geri dönüştürülebilirliği oldu. Babaannenizin, dedenizin sandığında duran eski kıyafetleri ortaya çıkarabilir, gerekiyorsa biraz tamiratla vintage modası altında birbirinden şık kombinler ortaya çıkarabilirsiniz. Ya da elinizdeki modası geçmiş diye kenara attığınız kıyafetleri bu yeni bakış açısıyla yeni bir gözle elden geçirip, değerlendirebilirsiniz. Tabii vintage giyinmek için ille de eski parçalar bulma gibi bir zorunluluğunuz da yok, internet mağazacılığı ya da çeşitli butiklerde de birbirinden hoş ürünler bulabilirsiniz. Buradaki temel nokta stil sahibi olmak için yeni kıyafetlerden ziyade modayı yeni bir bakış açısı altında görmek. Son olarak vintage bir tarz oluştururken tüm kıyafetlerinizin buna uygun olmasına da gerek yok. Vintage kıyafetleri yeni moda parçalarla kombinleyip, hoş bir dokunuş katabilirsiniz. Örneğin vintage şifon elbisenizi, son moda bir deri ceketle kombinleyerek sokakta vintage modasına yeni bir soluk getirebilir, tüm dikkatleri üzerinize çekebilirsiniz.
Stilinize Zarif Bir Dokunuş: Gündelik Aksesuarlar
Gerek sokak stilinde gerekse de diğer lokasyonlarda giyeceğiniz kombinlere derinlik katmak, onları zenginleştirmek için aksesuarların büyüsünden faydalanabilirsiniz. Peki nedir bu aksesuarlar? Bileklik, kolye, küpe, yüzük gibi çeşitli takılar başta olmak üzere broşlar, kemerler, saatler, fularlar, ayakkabılar, gözlükler, şapkalar, bereler, eldivenler… Bunların hemen hepsine kombinlerinizde yer vererek sade parçaları stil sahibi bir dokunuşla zenginleştirebilir, kombinlerinizle göz doldurabilirsiniz. Örneğin dümdüz boğazlı siyah bir triko kazak, altına da skinny jean pantolon giydiniz. Son derece basit görünen bu kombini ışıltılı halka küpeler, parlak bir kolye, şık bir saat ve ayakkabılarınızla uyumlu deri bir kemerle harika bir şekilde tamamlayabilir, stilinize kendinizden bir şeyler ekleyebilirsiniz.
Tarzınızı Kişiselleştirin ve Cesur Olun
Unutmayın ki bizim burada önerdiklerimiz bir yana en güzel kombin kendinizi içerisinde mutlu hissettiğiniz kombindir. Kendinizi içinde mutlu hissedeceğiniz kombinler bulmak da tarzınızı kişiselleştirmekten geçer. Bunun için kendinizi ve zevklerinizi iyi tanımalı, sorgulamalısınız. Böylece hem kendinizi daha iyi tanır hem de tarzınızı bu zevkleriniz doğrultusunda kişiselleştirebilirsiniz. Bunu başardığınızda kombinlerinize bakan bir kişi sizin hakkınızda önemli bilgilere sahip olabilir. Zira giyinmek kendinizi ifade etmenin en iyi yollarından bir tanesidir. Basit bir kombine bile kendinizden ufak bir dokunuş eklediğinizde bambaşka bir şeye dönüşebilir. Ne olursa olsun denemekten korkmayın ve kombinlerinizle kendinizi ifade ederken bir kuş kadar cesur ve özgür olun…